Kalbin simyası gerçek mutluluğun formülü 2

Kalbin simyası gerçek mutluluğun formülü 2 . Dünyada karşılaştığımız zulümler, vesvese, kaygı, korku, depresyon. stres, vs ruhsal sıkıntılar kalbin zamanla hastalıklı hale gelmesinden kaynaklanmaktadır. İnsanoğlu, dünyaya. Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği üzere fıtrat (yaratılıştan gelen) olarak ifade edilen bir asli durumda gelir. Bu asli durum, Allah’a iman etmek ve ahlaki olanı tercih etmeye meyilli olmaktır. Fakat çok geçmeden, önce anne-babamızdan ve daha sonra da toplumdan, kaygılanmayı öğreniriz.

Şüphe ve Kaygı

Kalbin hastalıklarından birisi şüphe ve kaygıdır, insanı adeta yer bitirir. Mesela, bir kimse Allah’ın kendisine rızık vermeyeceğinden korkuyorsa bu durum kalbin bir hastalığı kabul edilir, zira selim bir kalpte şüphe ve kaygı değil, ilim ve güven bulunur. Dünya malına karşı aşırı sevgi, şeytanın fısıltısı ve tahriklerine boyun eğmek, nefsinin arzu ve isteklerinin esiri olmak kalbin hastalanma sebeplerindendir.

Kalbin simyası gerçek mutluluğun formülü 2

Allah’ı anmak ve zikir

Kalp, huzurlu olmak için tasarlanmıştır, ki bu hale Allah’ı “zikrederek1 erişilir: “Bilesiniz ki kalpler ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.” (Ra’d Suresi 13:28) Kalbin aradığı ve yöneldiği işte bu huzur halidir. O daime Yüce Allah’ı “anmanın” hasretini çeker. Fakat insan, Allah’ı anmayı ne zaman bırakır ve hatta unutursa işte o zaman kalbe sıkıntı ve kargaşa hakim olur. Vücudumuzdaki hücreleri nasıl oksijene ihtiyacı varsa manevi kalbin de teneffüse ihtiyacı vardır. Manevi kalbin nefesi de Allah’ı “anmaktan” başka bir şey değildir. O olmadan manevi kalp hayatta kalamaz. İşte, vahyin ve kutsal metinlerin varlık sebebi de, bize kalplerimizin beslenmeye muhtaç olduğu gerçeğini hatırlatmaktır.

Namaz

Kalp, kaygıya ve çalkantılara karşı hassas yaratılmıştır. Kalbi, kaygı ve endişe içerisinde olan bir kimse bir türlü gerçek huzuru yakalayamaz. Bu halden yalnızca namaz ehli olanlar, namazın hakkını veren ve mahcup bir kalple alemlerin Rabbi olan Allah’a bağlanarak o feyzi muhafaza eden kişiler korunabilir. İnsanlar arasında en yüksek dereceliler, hiçbir şeyin kendilerini Allah’ı anmaktan alıkoyamadığı kimselerdir. “Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzere yatarken Allah’ı zikredenlerdir.” (Ali İmran Suresi 3: 191)

İslam dini bize, kalplerimizin yeniden sağlıklı ve emin bir hale gelmesinin usullerini sunuyor. Hatta denilebilir ki, İslam, esasen, Allah’ı anarak kalbi asıl saflığına ve sekinetine (huzuruna) kavuşturan bir programdır.

Kaynak: “Kalbin Simyası” kitabı, Hamza Yusuf

Bu yazımızda, kalbimizin neden çok önemli olduğunu özet olarak sizlerle paylaştık. Bundan sonraki yazılarımızda kalbin manevi hastalıklarına ve şifasına tek tek değineceğiz. 

Hamza yusuf kalbin simyası , kalbin simyası , kalbin simyası hamza yusuf .

Satın almak için linki tıklayın: shopier.com/14668678

Evinizde, arabanızda, iş yerinizde, çalışma masanızda, kol çantanızda bulundurmanız için “bolluk bereket, sağlık, huzur, celbi rızk, kısmet, ruhsal negatif enerjilerden arınma, blokajların kaldırılması için kese”.

Evrende herkese yeter kadar bolluk ve bereket var. Yeter ki, biz istemesini ve çekmesini bilelim, vesilelere sımsıkı sarılalım. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına kodlanarak uyumlandığınız zaman artık o gerçeklik size ait olur.